Covid 19'un Yem Sektörüne Etkisi
İnsan sağlığının sürekliliği, beslendiği gıdaların sağlığı ile yakından ilgilidir. Hayvansal gıdalarda, hayvan beslenmesinin de dolaylı yoldan insan sağlığına olumlu ya da olumsuz etkileri bulunur. Yem sektörü ise hem bitkisel hem hayvansal üretimin köprüsü görevindedir. Ticaretin önemli bir organı olan perakendecilik sektörü var olduğu sürece hayvansal gıdaların satışı devam eder. Ancak markaların sağlıklı ürünleri satıyor olması, kendi geleceğini de etkiler. Toplumsal dayanışmanın çok fazla önem kazandığı pandemi günlerinde perakende sektörü ve dolayısı ile yem sektörünün en önemli iki hedefi vardır. Bu hedefler, insan sağlığının korunması ve gıda arzının sürekliliğidir. Türkiye’de özellikle pandeminin ilk günlerinde artan endişeyle birlikte gelişen stoklama güdüsü raflarda ürün çeşitliliği ve sürekliliğinin önemini daha önemli hale getirir.
Covid-19 Salgını Başlarında Yem Sektörü
Ev dışı tüketimin durma noktasına ile gelmesiyle kırmızı ette but, beyaz ette göğüs satışlarının düştüğü, üreticiler tarafından açıklanan bilgiler arasındadır. Ürünün vasfına göre, karma (fabrika) yemlerin takribi %45 ini hububat oluşturur. Diğer kısmını da, yağlı tohum küspeleri, değirmen yan ürünleri, bir miktar yağlar ve melas oluşturur. Özellikle hububat kısmında özel firmaların rolü büyüktür. Global olarak pandemi, tüm emtia fiyatlarında artışa sebep oldu.. Gıda ve yem sektörü de bundan nasibini aldı. Kış aylarında, yağlı tohumlarda endişeye kapılan birçok ülkede ithalat ve gümrükleme bölgelerindeki oluşan aksaklıklar, etanolün ani düşen petrol fiyatlarında rekabet gücünü kaybetmesi gibi durumlar ilk etapta tercih edilen yağlı tohumların arzını durdurdu. Alternatif olarak soya fasulyesi ve ayçiçek çekirdeği ile küspesinde fiyat artışı gerçekleşti. Böylelikle yem fiyatlarında bir güncelleme gereği duyuldu ve fiyat artışları meydana geldi. Ancak, günümüzde devreden stokların verileri analiz edildiğinde küresel çapta buğday, arpa stoklarında stabilizasyon sağlanmış olduğu, eksilen mısır stoklarının da artışa geçtiği görülüyor. Uzmanların öngörüsü, bu bilgiler dahilinde, tarım ürünlerinin fiyatları ile ilgili önümüzdeki günlerde çok büyük iniş çıkışlar olmayacağı yönündedir.
Önümüzdeki Yaz Sürecinde Yem Sektörü ve Pandemi
Covid-19 süreci ile birlikte alt üst olan dünya gündeminde öncelik tarım, gıda ve sağlık sektörlerinin olmuştur. Tüm sektörlerin farklı şekillerde etkilendiği salgın, dünya genelinde tarım ve gıda etkileri ile de çok daha fazla konuşulur hale gelmiştir. İnsanların en temel gereksinimleri beslenme ve gıda olduğundan, tarım ve kırsal kalkınma politikalarının gündemin ilk sıralarına oturtulması önem taşır. Gıdanın üretimi, arz talebi, güvencesi ve tedarik zincirindeki zorluklar, özellikle ülkelerin sınırlarını kapatmalarından sonra artışa sebep oldu. Ayrıca yurt içi hareket kısıtlamaları da gıdaya erişimi zorlaştıran unsurlardan oldu.
Bunun yanı sıra öncelikli konulardan birisi geçen yaz da sıkıntılar yaşanan mevsimlik işçi konusudur. Ülkelerin sınırlarına giriş şartlarını artırması, şehirler arası yolculukların kısıtlanması, yazın tarlada çalışan işçilerin, tarlaya erişimini engellemiş ve hasadı doğrudan etkilemiştir.
Pandemiyle Gelen Değişimler
Yem sektöründe, pandemi başlangıcında alınan kritik tedbirler ile gıda tedarik sirkülasyonundaki olası sorunlar önceden çözümlenmiştir. Bu tedbirler aslında Türkiye’de bu lojistik zincirinin sağlam bir altyapısı olduğunu gösterir. Pandemi, büyük şehirlerde iç içe yaşamanın tehlikeli olabileceğine dair bir uyarı gibi gelen insan gruplarının, kırsal bölgelere yönelmesini teşvik etmiştir. Bu durum, kırsal alandaki kalkınma politikalarını anahtar strateji haline getirir. İthalat ve ihracat ekonominin ana arterleri olsa da yerel üretimlerin daha büyük önem kazanacağı uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. Ülkemizde gittikçe artan değerler olan tarım ve hayvancılık, birbiriyle bağlı olarak gelişen sektörlerdir. Pandemi, salgın hastalık döneminde oluşturulacak kriz yönetimi bilgisinin de önemli şekilde gelişmesini sağlar. Yem sektöründe sürdürülebilir üretimi sağlamak ve tarımcılık yaş ortalamasını daha genç yaşlara çekmek önem taşır. Özellikle bu değişimlerin getirdiği yeniliklerin tamamı, küresel çaplı bu süreci yakından takip eden Yemtar tarafından olumlu iş akışlarına dönüştürülmüştür. Yem sektöründe, sadece içgüdüsel olarak değil, verilere dayalı analizlerle yapılacak çalışmalar için Yemtar Ar-Ge çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir.